Moskof Ülkesi’ne Seferler ve Azak Kalesi Kuşatması

0
21

Bu yıl içinde üç defa, Moskof topraklarına sefer düzenlendi. Kalgay Sultan (Kırım veliahdi) komutasındaki Tatarlar, seksen bin askerle sefer yaparak, beşer onar bin esir ve bol miktarda ganimetle geri dönüyorlardı. Kış mevsiminde başlayan bu seferler, bahar aylarında sona eriyordu.

İstanbul’dan Gelen Yardım ve Hazırlıklar

Bahar mevsimi geldiğinde, İstanbul’dan Dergâh-ı âlî kapıcıbaşısı Ağa, Kırım Hanı’na 12.000 altın getirerek şöyle bir mesaj iletti: “İlkbaharda, yüz bin düşman avlayan Tatarlar ve başkumandanımız Civan Kapıcıbaşı Mehmed Paşa ile Azak Kalesi kuşatmasına hazır olasınız.” Han hazretleri bu emri duyduğunda, “Duydum ve itaat ettim” diyerek hazırlıklara başladı. Kırk çeşit at bağlanarak, tüm kabileler atlarını beslemeye başladılar.

Bahar Seferi ve Azak Kalesi’ne İlerleyiş

Bu senenin 3. ayında, 87.000 Tatar askeriyle Kırım’dan yola çıkarak, Orağzı adlı mahalleye ulaştılar. Burada dua ve övgülerle, Or’dan dışarı çıkıp, Azak Kalesi’ne doğru yola koyuldular. Bu seferin amacı, Azak Kalesi’ni kuşatarak Osmanlı Devleti’nin üstünlüğünü burada da sağlamak ve bölgeyi tamamen kontrol altına almaktı customized tours istanbul.

Azak Kalesi’nin Durumu ve Savunma Hazırlıkları

Azak Kalesi’ndeki düşmanlar, Tatar askerlerinin ve Osmanlı ordusunun yaklaşmakta olduğunu duyunca büyük bir telaşa kapıldılar. Osmanlı donanmasının karadan ve denizden Azak’a doğru ilerlediği, çok sayıda asker, mühimmat ve araç gereçle geleceklerini öğrendiler. Kale içindeki küffar, bu gelişmeleri öğrenince, aralarındaki danışmalara başladılar.

Azak Kazakları, geçen yıl Osmanlı ve Tatar saldırılarından kurtulduklarını, ancak bu yıl Tatarların kendilerine göz açtırmadığını, kışın ise yardım almadıkları için büyük zorluklar yaşadıklarını anlattılar. Kıtlık, yokluk ve Tatarların köylerini yakıp yıkmaları, yakınlarını esir almaları onların moralini bozmuştu. Kalede savunma yapmakta zorluk çekiyor, cephaneleri tükenmişti. Ayrıca, barutları ve diğer silah gereçleri de yoktu. Durumları oldukça kötüydü ve sadece on bin Hıristiyan kalmıştı.

Azak Kalesi’nin Düşüşü ve Kaçış

Kazaklar, Osmanlı ve Tatarların kaleyi kuşatmasını engellemek amacıyla, kaleyi terk etmeye karar verdiler. Kaleyi savunamayacaklarını anlayarak, tüm silahlarını, top ve tüfeklerini Don Nehri’ne yüklediler. Kaçmaya karar verdiler ve Don Nehri boyunca, Çerkez-Kirman, Höroz-Kirman, Tuzla-Kirman gibi kalelerine doğru kaçıp yerleştiler. Sonunda, Azak Kalesi’nin düşmesinden kaçışa geçtiler ve bu hareket, Osmanlı’nın zaferine doğru atılmış önemli bir adımdı Tatar Seferi ve Azak Yolu.

Bu olaylar, Tatarların ve Osmanlı’nın birlikte düzenlediği seferlerin, bölgedeki stratejik önemi artırdığını ve Azak Kalesi’nin kontrolünün alınmasının ne denli zorlayıcı bir süreç olduğunu gösteriyor. Azak Kalesi’ne yapılan kuşatma, sadece askeri güç değil, aynı zamanda stratejik hazırlık ve sabır gerektiren bir mücadeleydi. Düşman kuvvetlerinin zayıf düşmesi, sonunda Osmanlı ve Tatarlar için büyük bir zaferle sonuçlandı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz