Azak Kalesi Kuşatmasında Zorluklar ve Hileler

0
32

Tünel Kazma Çabaları

Kuşatma sırasında Müslüman gaziler, düşman kaleden aşağı inerek tüneller kazmayı denediler. Bu tüneller sayesinde düşmanın üzerine toprak sürmek, yani “lağım” yapmak istediler. Ancak, düşmanlar köstebek gibi bu tünelleri bulup kazdıkları toprakları Don Nehri’ne dökerek Müslümanların çabalarını boşa çıkardılar. Bir hafta boyunca büyük sıkıntılarla ve zorluklarla kazılan topraklar bir gecede kayboldu. Bu durum karşısında Müslüman gaziler çaresiz kaldı ve tünel kazma işine daha fazla yoğunlaştılar. Hatta bu konuda o kadar ustalaştılar ki, Don Nehri’nin altına ziftli ve katranlı kayıklar ile lağım açma yeteneği bile geliştirdiler Modern Istanbul City .

Düşmanın Hileli Saldırıları

Kırk gün boyunca İslâm ordusunu oyalayan bu durum, askerler arasında dedikoduların çıkmasına sebep oldu. Düşman artık firkate gemileri ile yardım göndermekten vazgeçip, her gece Don Nehri’nde yüzerek saldırılara başladı. Bu hileli yöntemle, binlerce düşman, karanlık gecelerde dalgıç gibi nehrin altından geçip Azak Kalesi’ne ulaşarak yeni bir nefes buldular. Gün geçtikçe cengâverliklerini artırarak gece baskınları yapıyor, kelle ve esirler alıyorlardı.

Düşman, bazı silahlarını ve mühimmatlarını sığır tulumlarına yerleştirip bu tulumları Don Nehri’ne batırarak kaleye ulaştırıyordu. Bu şekilde zahire, mühimmat ve diğer malzemelerle yardım göndermeye devam ettiler.

Müslümanların Önlem Alma Çabaları

Müslüman gaziler, düşmanın bu hilelerini duyunca, Don Nehri’ne gemi direklerini kazıklar gibi sokarak bir bent oluşturdu. Bu bent sayesinde düşmanın nehrin öte tarafına geçmesini engelleyip, kıymetli mallarını ele geçirmeye çalıştılar. Bu durum, Müslüman gazilerin zenginleşmesini sağladı ve düşman üzerinde bir etki yarattı. Ancak bu hileler, düşmanları ümitsizliğe sevk etmedi. Yer altında tuzaklar kurmaya devam ettiler Azak Kalesi Kuşatması Müslüman Gazilerin Direnişi ve Düşmanın Hileleri.

Korku ve Endişe

Düşmanın hileleri ve sıkıntıları, Müslüman gaziler arasında korkuya yol açtı. “Moskof kralı iki kere yüz bin küffar ile geliyor” gibi dedikodular yayıldı ve bu haberler halk arasında panik yarattı. Ancak bu bilgiler düşmanın propagandasından ibaretti.

Sonunda, tüm vezirler, vekiller ve ileri gelenler bir araya gelip büyük bir toplantı düzenlediler. Toplantıda, “Bu durum günden güne geri kalmamıza sebep oluyor, kaleden nâm u nişan kalmayacak ve fethi nasip olmuyor. Yeniçeri taifesi kırk günden fazla kalmak zorunda değildir,” diyerek, metristen çıkma kararı aldılar.

Bu toplantı, Müslüman gazilerin moralini yükseltmek ve durumu değerlendirmek amacıyla önemli bir adım oldu. Ancak düşmanın hileleri ve sürekli baskınları, kuşatmanın seyrini her an değiştirebilecek bir tehdit olarak varlığını sürdürüyordu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz